The Sacrifice / Offret / Kurban (1986)
– Bu arada Gandhi, haftada bir gün hiç kimseyle konuşmazmış, biliyor muydun? Sistemli olarak. Neden acaba?
+ Herhalde insanlardan sıkılmıştı.
I studied philosophy, history of religion, aesthetics. And ended up putting myself in chains. Of my own free will. (Alexander)
Gel ve bana yardım et oğlum. Bir zamanlar, çok uzun yıllar önce bir Ortodoks manastarında yaşlı bir keşiş yaşarmış. Adamın adı Pamve’ymiş. Bir ağacın yamacına kuru bir ağaç dikmiş. Aynı bunun gibi… Genç bir öğrencisi varmış, öğrencisinin adı Ioann Kolov’muş. Ona bu ağaç canlanıncaya kadar hergün bir kovaya su doldurup sulayacaksın demiş. Ioann her sabah erkenden bir kovaya su doldurup manastırdan çıkarmış. Dağa tırmanır ve suyu kurumuş ağacın dibine dökermiş. Akşam olup karanlık çökünce manastıra geri dönermiş. Bu üç yıl sürmüş. Günün birinde yine tırmanmış ve ne görsün… Koca ağacın her yanından çiçek açıyormuş. Ne dersen de bir yöntemin, bir sistemin kendine göre meziyetleri vardır. Bazen kendime şöyle derim: Eğer insan her gün tam aynı saatte, bir ayin yapar gibi aynı şeyi hiç değiştirmeden yaparsa ve bunu bir ritüel gibi kararlılıkla ve sistemli olarak her gün yinelerse dünyada bir şeyler değişirdi o zaman! Değişmesi gerekirdi.