Behzat Ç. : Bir Ankara Polisiyesi (Dizi, 2010 – 2019) Replikleri
Selim: Amirim size bir paket geldi. (sallıyor)
Behzat Ç: Ne paketi ya la o?
Selim: amirim bomba olabilir mi, bomba imhayı çağırayım mı (sallamaya devam ediyor)
Behzat Ç.: La oğlum sen salak mısın?
Selim: ??
Behzat Ç.: İnsan bomba olduğundan şüphelendiği paketi sallar mı?
Harun: Oğlum ben kendimi liseye kadar gerizekalı zannediyordum la.
Hayalet: Nasıl la?
Harun: Vallahi bildiğin gerizekalı zannediyordum.
Hayalet: Nasıl olum?
Harun: Benim derslerim filan çok iyi değildi,eve gelirdim bide babam bana fırça kayardı.
Hayalet: Eee sen şimdi polis olduktan sonra mı gerizekalı olmadığını anladın?
Harun: Öyle oldu vallahi.
Şimdi kolejde matematiğim filan iyi değildi ben gerizekalıyım diyordum. Baktım ben cinayetleri çözüyorum ben gerizekalı değilim dedim.
Savcı Esra: Niye geldin?
Behzat: Sen niye ağladın?
Savcı Esra: Geçti gitti boş ver..
Behzat: Çık çık çık… Geçmedi gitmedi, sen niye ağladın?
Savcı Esra: Behzat sen akıllı bir adamsın ama konu kadınlara gelince biraz salaklaşıyorsun galiba.
Behzat: Hee.
Savcı Esra: Ben sana diyorum ki adamlar gelip seni alacak, gideceksin. Bu işin sonu yok! Belki senelerce tutuklu kalacaksın, ne zaman döneceğin belli değil, senin umurunda değil. Ağladım… Çünkü seninle konuşamadım. Ağladım, çünkü sen beni görmüyorsun. Ve ben seni seviyorum.
Behzat: Ama ben bunu bilmiyordum.
Savcı Esra: Bilmiyorsun… Tabi nereden bileceksin. Sen ancak birisi öldüğünde duygusal yaklaşıyorsun. Senin duygu radarına girmek için illa ölmek mi lazım Behzat?
Behzat: Yok, hayır. Yapamam ben.
Savcı Esra: Haklısın. Cesaretin olmadan ne yapacaksın ki? Hayatımda tanıdığım en korkak adamsın. Herkese meydan okuyorsun ama kendi duygularından korkuyorsun. Geçmişe saplanıp kalmışsın. En büyük felaketler senin başına gelmiş dimi? En büyük acıları sen çekmişsin, ben hiç bir b.k bilmiyorum ki. Acı nedir? Bilmem. Yalnızlık nedir? Bilmem. Dünyanın ekseni kaydı Behzat, 12 cm yerinden oynadı sen bana 1 cm bile yaklaşmadın! Saplantılısın…
Behzat: Hee, ne güzel söyledin. Saplantılıyım ben. Benden bir b.k olmaz, biz seninle hep kavga ederiz, mutsuz oluruz biz seninle.
Savcı Esra: Mutsuz olalım, ne var! Biz de mutsuz oluruz. Ben seninle mutsuzluğa da varım.
“Ben iyi bir adam olamadım. Ama kimsenin de adamı olmadım!”
“Bi bitmediniz a*ına koyayım!”
“Akşam sinemaya gidiyoz demi la”
– “Ben gelmem oğlum. Orda telsiz bile dinletmiyorlar.”
“Bu gece yalan söyleyen olursa, yatırır s*kerim.”
– “O zaman ben Eda’yı eve bırakayım abi, hiç öyle şeyler yapmayalım.”
“Dünya’nın ekseni kaydı Behzat. 12 cm yerinden oynadı. Sen bana 1 cm bile yaklaşmadın.”
“La oğlum senin garı kitap gibi konuştu ya la.”
– “Yalnız garı demezsek.”
“Ölmek istedim ben. Yapamadım. Yaşayacaksam, affetmek zorundaydım.”
“Şimdi mesela bi kaza yapsak 4 yerden aynı anda hava yastığı çıkıyor. Senin bi yanından çıkacak bi önünden çıkacak, şaşırma!”
– “İyi la iyi. Çarpta bi yere şu hava yastıklarını bi deneyelim bakalım.”
“Akbaba! Nasılsın?”
– “Ne bileyim, düşünmedim daha.”
“Ben tavşanıma yem bakıyordum.”
– “Cinsi ne?”
“Tavşan.”
“Koltuğa niye oturmuyon la?”
– “Yok ya! Amirim kazara mazara gelirse beni s*ker, yemin ediyom.”
“Sen karbüratör ne biliyon mu hacı?”
– “La bujinin şeysi değil mi oğlum o.”
“Bujinin şeysi mi? Senin var ya ben. Doğru söyle la sen ehliyeti torpille mi aldın?”
– “Ne biliyim oğlum. Aldığımı bile hatırlamıyorum ki ben.”
“Şii! Bak la. Şasi ne la?”
– “Ebenin A*ı.”
“Ağladığıma bakma. Burada olduğundan değil. Dün gece sana sarılmadan yattım o kadar zor geldi ki!”